Bir köy meydanındayım. Gökyüzünde bir kıpırtı, ses var, gözlerimi yukarı kaldırıyorum. Kahverengi tavuk sürüleri uçup gidiyor. Ardından çeşit çeşit hayvan sürüleri de uçuyor. Memeli hayvanlar, kuşlar, evcil hayvanlar, uçabilenler, uçamayanlar, hepsi de sürü sürü üzerimizden düzenli gruplar halinde uçup uzaklaşıyor. Yerdeki bir kaç insanla birlikte şaşkınlık içinde izliyoruz. Bazısı tüfekle evcil hayvanları vurmaya çalışıyor. Bembeyaz bir sülün yere doğru inip yanıma geldi. İnanılmaz güzellikteydi, üstünde yer yer gümüş ve altın renkli tüyler vardı. Onu kucağıma alıp okşamaya başladım. "Kafese gerek yok." dedim çünkü kaçmıyordu.
*
Ormanlık bir yoldan geçiyorum. Doğaya bir şey olmuş, her yer kıpır kıpır; yabani hayvanlarla kaynıyor. Kurtlar, tilkiler, tavşanlar, küçük kemirgenler... Hepsi uyum içinde, orman huzur dolu. "Bu orman düne kadar bomboştu." diye aklımdan geçiyor.
*
Doğa'nın işaretlerine dikkat etmeli, hayvanların göçü büyük bir şeyin eşiğinde olduğumuzun göstergesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder