2 Ocak 2014 Perşembe
Kehanet mi Programlama mı? İnsan Kaderi Etkileyebilir mi - Değiştirebilir mi?
İnsan Kaderi Etkileyebilir mi - Değiştirebilir mi?
İnsanların çoğu kötü olayları önceden bildikleri takdirde onların gerçekleşmesinin önüne geçebileceklerini zannederler. Kişisel kaderlerini yönlendirip yapılandırabileceklerini ve hatta mutlak kaderden kaçınabileceklerini düşünürler. Bu amaçla çeşitli yöntemler kullanan, yetenekli olduklarını iddia eden kişilere giderler. Fakat genellikle olacakları önlemek için yaptıkları tüm denemeler faydasız olur. Amerikalı kahine Jane Dickson’un Robert Kennedy’yi onu bekleyen tehlikeye karşı uyarmak için giriştiği tüm çabalar sonuçsuz kalmıştı. Benzer durumlarda da kahinlerin verdikleri çabalar çoğunlukla amacına ulaşamaz.
Geleceği görme yeteneğine sahip birçok kişi, onun mutlak değişmez olduğunu öne sürer. Onlara göre gelecekte olaylar birkaç seçenekte gelişme özelliğine sahiptir. Bazı ünlü kahinler gelecek hakkında konuşmaktan tamamen kaçınırlar. Bir kişinin kaderi ile ilgili öngörüde bulunduklarında, dile getirdikleri öngörünün gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünürler. Çok seçenekli geleceğin öngörülen bir seçeneği ile ilgili konuşmaya başlandığı anda çark dönmeye başlar, o seçenekte belirlenmiş olan olay dizinine girilir. Şartlar ona göre oluşur ve değişir; bir bilgisayar programı benzeri, ekranda çıkan çeşitli seçeneklerden birine tıklar ve süreci başlatmış oluruz.
Dile getirilen kehanetin şimdiye ne şekilde etki ettiği konusunda değişik öneriler ortaya atılabilir. Kehanet, bir telkin olarak kabullenip, kendi kendini yürüten bir sürece neden olabilir. Üçüncü kişiler tarafından dile getirilen öngörüler, ilgili kişinin bilinçdışıtarafından telkin olarak kabullenip, ileriki zamanda onu gerçekleştirmek üzere bir zincirleme olay dizini başlatabilir. Kişi, gördüğü rüyayı kehanet olarak yorumlar ve bilinçdışı da buna inanırsa, kendi kendine bir otoprogramlama uygulayabilir. Dahası tüm gerçekleşmiş kehanetler bu türden bir telepatik veya otoendükleme olabilir. Veya olay daha da komplike olabilir – zaman denen gizem ve onun etkileriyle ilişkilidir belki de…
Kehanet Zaman İçerisinde Etki Eden Telkin midir?
Kehanetin programlama mekanizmasına dair parapsikologların bir teorisi vardır. Bu teoriye göre kehanetin inşa edilmesi basitçe şöyle izah edilebilir: Kahin bilincinde şematik bir görüntü veya taslak hazırlar, onu sözel olarak ifade eder. Bu ve başka (telepatik) yollarla görüntü diğer kişilerin bilincine iletir. Böylece oluşturulan taslak realiteye etki etmeye, onu şekillendirmeye başlar. Geleceğin tüm diğer olasılıklarının gerçekleşme imkanı ortadan kalkar. Öngörü yapan kişinin zihninde oluşturduğu imgelem, bilinçdışı çalışma yöntemlerinden biri ile ilgilidir. Buna göre alıcı tarafın zihnine iletilen imgelemi, görüntüyü (vizyonu), o zihnin bilinçdışı kısmı gerçek olarak kabul etmeye ve gerçekleştirmeye başlar. Başka bir deyişle öngörü sahibi, öngörünün ilgilisi olan kişiye bu vizyonu telkin eder, yükler, şartlar. Telkini alan bilinçdışı da onu normal realiteden ayıramayacağı için, bir an evvel gerçekleştirme yönünde olan tüm olası şartları hazırlar. Kişi, kendi geleceği ile ilgili bir öngörü, rüya veya başka şekildeki bir algıyı aldığında, bu gelecek algısı nasıl ki büyük oranda gerçekleşiyorsa, ikinci ve üçüncü kişilerden duyduğu veya zihnine kabul ettiği kehanetleri de aynı şekilde gerçekleştirmek üzere işleme koyar. Arada alıcının ve vericinin tek veya iki kişi olması dışında hiçbir fark yoktur. Gelecekle ilgili bir bilgi, ister kişinin kendisi tarafından algılanmış, isterse başkaları tarafından telkin edilmiş olsun, kendi gerçekleştirme mekanizmasını devreye sokar. Kehanet şu veya bu şekilde kendini yaratır. Bu birebir şeklinde de olabilir veya yakın benzerlikte bir senaryoyla da olabilir. Bunun sebeplerini de ilerleyen sayfalarda açıklayacağım.
(Zaman Aynası Kitabımdan)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder