2 Ocak 2014 Perşembe

Bakırköy Life Dergi Röportajı


Bakırköy Life Dergisi Mayıs Sayısı Röportajı

1. Sevgili Renan Hanım, rüyalar ile ilgilenmeye, rüyalarınızı yazmaya ve yorumlamaya nasıl ve ne zaman başladınız? İlk haberci / rehber rüyanız gerçek çıktığında ne düşündünüz. Kaç yaşındaydınız, nasıl bir rüyaydı?

Rüyalarla ciddi olarak ilgilenmeye başlamam, yaklaşık 7 yıl evveline dayanıyor. Rüyaların geleceği gösterebildiğini ilk defa 1999’da 17 Ağustos depreminde keşfettim. Birçok yurtdaşım gibi, depremi önceden rüyamda yaşadım. Günlük yaşam koşturmacası bu olayı tez zamanda unutturdu, ta ki rüyaların içeriği ani olarak değişene kadar… Bundan yaklaşık yedi yıl evvel rüyalarım günlük rüyaların dışına çıkmaya başladı. Nasıl derler, “derinlik” kazandı ve manevi boyuta doğru kaydı. İçsel yaşantı mı değişmekle rüyalar değişiyordu yoksa rüyalar içsel yaşantıyı mı değiştiriyordu bilmiyorum. İlk haberci denilebilecek rüyam, bundan 4 yıl evveline dayanıyor. (kitapta Bulgaristan’da ziyaret ettiğim kişinin rüyama girip bir olayın gerçekleşeceğini söylediğini yazmıştım.) Rüyada bana söylenen şeye inanmamak ve hatta ilk başta anlam verememekle birlikte birkaç yakınıma söyledim ve hatta tarihi not ettim. Aynen dediğim şekilde ve tarihte olduğunda, artık düşlere pür dikkat kesilmem gerektiğine emin oldum. Sonraki süreçte geleceğin nasıl olur da bilinebileceği üzerinde bir kütüphane dolusu kitap okudum, yorum yaptım. Zaman Aynası ve Görüş Dışı kitapları bu düşünceler üzerine ortaya çıktı. Zamanla gelecek bilgisi rüyaları aştı. Enerji çalışmalarıyla enerji hissiyatı artınca, yakın çevrede olan depremlerin enerjisini hissetmeye ve çevremi uyarmaya başladım.

2. Rüyalar vasıtasıyla geçmişin ve geleceğin bilgisine ulaşmak, boyutlar arasında dolaşmak mümkün mü?

Rüyalar, zamanı ve mekanı aştığımız kapılardır. Bilincin sınırlayıcı denetimi ortadan kalkar ve biz yeteneğimiz ve isteğimiz ölçüsünde zaman ve mekanda ileri ve geri gidebiliriz. Üstelik sadece bu boyutla sınırlı değiliz, fiziksel olarak hiçbir surette gidilemez olan bazı astral mekanlara da gidebiliriz. Tabii bunun bir sistematiği var. Öncelikle günlük rüyalardan metafizik rüyalara sıçrayabilmek için fazladan enerjiye ihtiyacımız var.

3. Rüyalardaki sembolleri yorumlarken modern psikiyatrinin psikanaliz yöntemlerini kullanıyor musunuz? Yorum bilginiz nereden geliyor?

Rüyaları belli bir düzeyde psikanalitik bilgiye sahip olmadan yorumlayamazsınız. İnsanın bilinçdışını işgal eden kolektif sembolleri, arketipleri bilmek ve kullanmak durumundasınız. Bu semboller hemen tüm insanlar için ortak. Aynı zamanda zihnin çağrışım, yansıtma gibi oyunlarını da bilecek, ileri derecede sezgisel yetenek sergileyeceksiniz. Sezgi, psikanalizin olmazsa olmaz gerekliliği.

4. Ruhsal ilerlemede rüyalar yol gösterir mi?

Ruhsal ilerlemenin sağlıklı olabilmesi için rüyaların bilgeliğine, danışmanlığına ihtiyacımız var. Bilinçdışını bilince çıkarmada, yani kendimizde saklı olanını tanımada rüyalardan daha iyi bir yardımcı yoktur.

5. “Manevi yolculukta, çabalamadan emek harcanmadan hediyeler kazanılmıyor, karşılıksız hiçbir şey verilmiyor” diyorsunuz. Siz kişisel yolculuğunuzda nelerle karşılaştınız, nasıl bedeller ödediniz?

Bu soruya şöyle bir cevap vermek istiyorum: Ruhsal/zihinsel buhranlar yaşayan, önemli fiziksel rahatsızlıklar geçiren, ailede kayıp veya ayrılık yaşayan kişilerin manevi açılım süreci hızlanır. Bunun nedeni bu dönemde beden ve ruh arasında oluşan uyum bozukluğu neticesinde, kişinin dışarıdan gelecek ruhsal etkileri daha rahat alabilmesi ve kanalın açılmasının kolaylaşmasıdır. Diyebiliriz ki insanın ruhu acıyla birlikte pişip olgunlaşıyor. Örneğin bugün hepimizin hayranlık ve sevgi duyduğu Mevlana, Şems olmasaydı bugün bu derece bilinir miydi? Manevi gözü açık olan insanların birtakım kişisel tradejiler yaşamış oldukları ortak gözlemdir. Benim “trajedilerim”, çocukluk çağındaki ani ülkelerarası göç, oldukça sancılı ve zararlı bir birlikteliğin bitimi ve o esnadaki ruhsal bunalım. Aydınlanmış insanlara baktığınızda genellikle büyük ruhsal çöküntülerin ardından ayağa kalkıp yeni bir dünya görüşüne kavuştuklarını görüyoruz.

6. Yüzyılın önemli kahinlerinden Vanga’nın inisiyesi olduğunuz söyleniyor? Kimdir kahin Vanga? Sizin karşılaşmanız nasıl oldu?

Vanga, öncelikle Rusların ve Bulgarların sonra da hemen tüm dünyanın tanıyıp kabul ettiği bir kahin. Obama’nın seçilmesinden, ikiz kulelerin vuruluşuna, Kursk faciası, Kıbrıs’ın birleşmesine kadar birçok kehaneti gerçek çıkmıştır. Vanga’nın kahin ünvanını kazanması, 2. Dünya Savaşı sonrasına denk geliyor. Savaşa gidip sağ sağlim dönecek kişilerin isimlerini saymaya başlıyor. O sırada bir yıla yakın trans halinde konuştuğu söyleniyor. Daha sonra ünü duyuluyor ve Belediye’nin resmi danışmanı ünvanına kavuşuyor. Ben maalesef Vanga ile fiziki dünyada karşılaşmadım. Onunla ilgili araştırma yapma ihtiyacı duyduğumda, kendisi vefat etmişti. Yakın komşu ve arkadaşlarıyla görüştüm. İnisiyasyon, onun tanınmış öğrencisi – Petar Bakov aracılığı ile gerçekleşti. Doğrusu o zamanlar başıma gelenin ne olduğundan haberdar değildim. Bakov ile yaptığım röportajdan 2 hafta sonra rüyalarım ve onlarla birlikte hayatımın değişmesiyle o küçük kasabada eski yaşantımı terk ettiğimi anlamış oldum.

7. Bulgaristan’da ateist bir aile ortamında geçmiş çocukluğunuz. Ateistken metafiziğe yakınlaşmanız nasıl oldu? Bu süreçte ailenizin yaklaşımı ne şekildeydi?

Ailem benim inançlarıma karışmaz. Yine de babam fizikötesine olan ilgim karşısında bir ölü kadar soğuk durdu. Benim ateist duruşun dışına çıkmam tamamen yaşanılanların bir getirisiydi. Gelecekten bilgi alınabiliyor olması, manevi bir mekanizmanın bu işte görevli olması ateistliğe yeterince tersti ve ben bunları görmüştüm.

8. Rüyada görülen ev, deniz, okyanus, dağ, ulaşım araçları, yabancı dil, teknolojik alet, meyve gibi sembollerin üzerinde çok duruyorsunuz. Nedir bu sembollerin anlamı?

Kısaca söylemem gerekirse, ev çoğunlukla ruhun evi olarak insan bedenini bazen de zihnini temsil eder. Deniz, okyanus, göl ve her türden su ile ilgili rüyalar psişiktir. Bu semboller aynı zamanda bilinçdışının derinlerini temsil eder. Teknolojik aletler, yeni edindiğimiz kolektif sembol olarak değer kazandı. Manevi plan/ruhsal boyutla iletişim durumunda rüyalarda sıkça telefon, radyo, TV, teyp v.b. iletişim teknolojilerine ait semboller görürüz. İnsanın gelişmesi ve evrilmesiyle birlikte semboller de değişiyor. Meyve ve türevi gıdalar da metafiziki (fizikötesi) rüyaların değişmez bir simgesi. Enerji durumunuzun göstergesi olarak ortaya çıkarlar. Yabancı dile gelince, bu konu biraz daha hassas. İnsan zihninin bir uydu alıcısı gibi olduğunu söyleyebiliriz. İşte bu alıcı farklı dillerde olan yayınları alabilir. Bu yayınların nereden yapıldığı konusu biraz karışık ve birkaç cümleyle açıklamak zor ve yetersiz olacak.

9. “Nahoş meseleler, dünyevi bağımlılıklardan uzaklaşmanın bir yöntemi olarak, yüzünüzü metafiziğe döndürür” diyorsunuz. Sizin için metafizik kapılar nasıl aralandı?

Yukarıda, kişisel buhranlar sonucunda aralandığından bahsetmiştim. Özel yaşantım -birçok insan gibi- oldukça sancılıydı.

10. Cinsel içerikli rüyalara yüklediğiniz anlamlar fazlasıyla ilginç. Bu rüyalara enerji seviyesini artırmak, şifa ya da bilgi vermek gibi anlamlar yüklüyorsunuz. Bunu nereden biliyorsunuz, deneyimlediniz mi ve nasıl oluyor? Bu konuda Görüş Dışı kitabınızda geçen hayli iddialı bir cümle var. “Erotik düşlerin enerji toplama fonksiyonu hem bir ödüldür, hem de metafiziği açan anahtarlardan biridir” diyorsunuz.

Bunları yaşamasam yazamazdım. Bu gibi konuları okuyabileceğiniz ya da danışabileceğiniz pek bir kaynak yok. Enerji duyumum belli bir seviyenin üzerinde olduğu için, neleri neden yaşadığımı görebiliyor ve sonuçlarını gözlemleyebiliyorum. Ben deneysel çalışmalardan yanayım. Örneğin biriyle ilgili bir rüya çalışması yaptığımda, normalde bilmediğim bir bilgiye ulaşmayı hedef koyarım. Uyandığımda bu bilgi elimdeyse, çalışma başarılı olmuş demektir. Rüyalar, fizikötesine geçiş yaptığımız araçlar olarak bize o mekanların enerjisine ulaşma imkanı verir. Ama bu enerjiyi beraberinizde, bu dünyaya nasıl getireceksiniz? Çantaya koyup saklayamıyorsunuz. Gözlemime göre enerjinin metafizikten fiziğe bağlanma şekillerinden biri erotik rüyalardır. Onun dışında da uygulamalar var tabii. Ama en keskini bu.

11. “Rüyada gittiğin yer asıldır. Orada olarak bu tarafı düzenleyebiliyoruz.” Kitaptaki dikkatimi çeken cümlelerden biri daha. Açalım mı bu konuyu biraz daha?

Bu dünyanın başka bir dünyanın gölge versiyonu olduğunu düşünelim. O dünya asıl olan, bizimki onun izdüşümü. Rüya, vizyon, imajinasyon gibi tekniklerle o asla gidip oradaki gölgenin kaynağında bir takım düzenlemeler yapabiliyoruz.

12. Rehber rüyalarla bilinçaltı rüyaları nasıl ayırıyorsunuz?

Rehber rüyalar mesajı içinde olarak gelirler genelde. Israrcıdırlar ve öğüt içerirler. Ben biraz şanslıyım çünkü rehberlerimi görüyor ve dolayısıyla ayırt etmekte çok zorlanmıyorum. Bilinçaltı rüyalarım artık yok denecek kadar az. Onlarla ilgili yoğun bir atak dönemim vardı. Gelişimin başında bilinçdışı içeriği kendini var gücüyle ortaya dökmek için çabaladı. O dönemde çok fazla arınma düşü gördüm. Temizlenmem bir hayli uzun sürdü. Öncelikle kirli tabağı yıkamamız lazım çünkü. Kirli tabağı temizlemeden, yeni enerji/bilgi koymamızın bir anlamı yok.

13. Herkes haberci/rehber rüya görür mü? Rehber rüyalar nereden gelir?

Herkesin haberci rüya görme potansiyeli var. Genetik yatkınlık söz konusu olsa da hayatının bir döneminde en azından bir defa da olsa haberci rüya görülür. Yalnız insanlar rüyalarını önemsemediği için bu içerikleri unuturlar veya önemsemezler. Rehber rüyalar dışarıdan – manevi bir yönlendiriciden gelebilecekleri gibi, insanın kendi özünden – self dediğimiz ruhsal çekirdekten de gelebilir. Erginleme rüyaları self rüyalarıdır. Ve rehberdirler.

14. Rüyaya yatmadan hazırlık yapılabilir mi?

Rüyalara yatmadan önce zihnen niyet etmek gerekir. Bir konu veya soru seçimi yapılabilir. Yine de çok diretmemek ve zorlamamak gerekir çünkü bu da psişeyi strese sokar. Zihnin gevşemiş ve sakin olması rüyaların kalitesini artıracaktır.

15. Kitaplarınızı yazarken rüyalarınız yol gösterdi mi?

Kesinlikle. Yayınevimin (Mavi Kalem) adını da konseptini de rüyada gördüm mesela. Bir yarışma yapılıyordu. Yarışmacıların tamamı kadındı. Ben geç kalmıştım, elimde bir deste mavi kurşun kalem tutuyordum. “Beni de bekleyin,” diye için için yalvarıyordum… Bu düşten sonra yapmak istediğim işi buldum diyebilirim…

Ve eklemek istedikleriniz…

Rüyalar sadece yeni fikirler getirmekle kalmıyor. Uzun bir süredir kurduğum dostluklar, iş ilişkileri rüyalar tarafından yönlendiriliyor. Yapmam veya uzak durmam gereken işler ve kişiler hakkında bilgi veriliyor. Örneğin biriyle tanışmadan önce onu “gördüysem”, hayatımda işgal ettiği alan farklı oluyor. Rüyaları sadece korkuların ve baskılanların dışa vurumu olarak görmeyi bırakırsak, bize hayatımızda olan ve hatta girecek olan kişilerle ve olaylarla ilgili olarak çok gerçekçi bir yorum sunduklarını görebiliriz. Bilinçli olarak gözden kaçanları bilinçdışı yakalar ve size rüya diye servis eder. Rüyalarınıza güvenin.

Dilek Dilber

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder