Yaradan, Tanrı, Allah kavramları netleştirilmeden yapılan tüm konuşmalar havada kalıyor gibi geliyor bana. Ona, evrensel düzeni çekip çeviren yasalar topluluğu olarak bakarsak, evet, olan her bir tecelli, olay, onun henüz anlayamadığımız özel yasalarının işleyişinin sonucudur diyebiliriz. Özel yasalardan en bilineni olarak niteleyebileceğimiz nedensellik ilkesi çalışır vaziyettedir. Onun bir yanında, nedenselliğin sorguya yatırıldığı, eşzamanlılık ilkesi de bariz işler durumdadır. Hatta biraz daha da derine inersek, "önce sonuç, sonra sebep" olarak özetleyebileceğim ters nedenselliğin aranmasını gerektiren durumların da söz konusu olduğunu görebiliriz. Nedensellik, ters nedensellik ve eşzamanlılık, tanrının düzeni yönettiği temel yasalardır. Bu şekilde baktığımızda, olan her şeyden O sorumludur, ancak bu illa O’nun dileği olmak zorunda değildir. Biraz paradoksal bir durum bu, kabul ediyorum. Ama iyilik ilkesi çerçevesinde anlam kazanır. İleri nedensellik, ters nedensellik ve eşzamanlılık olmak üzere, zaman olgusunda temel üç işleyiş, yöneliş, “akış” biçimine sahip olan fiziksel gerçeğimiz oldukça gariptir. Bu garipliğe değerli İngiliz genetikçi ve evrimci biyolog J.B.S Haldane, “Artık evrenin sadece düşündüğümüzden daha tuhaf olduğundan değil, düşünemeyeceğimiz kadar tuhaf olduğundan kuşkuluyum.” sözleriyle dikkat çekmişti. Aşağı yukarı aynı yıllarda Freud’un öğrencisi olan büyük psikiyatr Carl Gustav Jung’un “anlamlı tesadüfler” fikri bu tuhaf dünyaya daha da tuhaf bir anlam katmaya çalışacaktı: Eşzamanlılık gizemi ile… Jung, çok başarılı bir şekilde dikkatleri bu gizeme yöneltmeyi başaracaktı. Eşzamanlılık kavramı, Jung’un büyük ölçüde ününü borçlu olduğu açıklanamaz ancak aynı zamanda reddedilemez bir evrensel ilkesidir. Genel kaide olarak bildiğimiz gibi, evrende hiçbir şey gelişigüzel oluşmuyor. Tanrı’nın izni olmaksızın ağaçtan tek bir yaprak bile yere düşmez deniliyor. Bu felsefenin arkasında, olayların oluşumunda hem sebep-sonuç kuralının tecellisi, hem de bir anlam yüklemesi izlenebiliyor. Birbirinden bağımsız gibi görünen meselelerin ardında dahi görünmez bir bağ bulunuyor. Olaylar hem zaman içinde sebep sonuç denen nedensel bağlantılarla bağlanıyor, hem de birbiriyle anlam oluşturacak bir biçimde girift bir yapı oluşturuyor. Olaylar arasındaki ilişkiyi Jung, “Olaylar, genellikle bir yanda nedensellik zincirleriyle ve öte yanda, bir tür anlamlı çapraz bağlantı yoluyla birbirlerine bağlıdırlar.” şeklinde açıklamıştı.
(Zaman Aynası Kitabı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder