Kişiler için geçerli olan bu yasa, tabii ki toplumlar için de geçerlidir. Karmanın Gücü – Şifa ve Enerji kitabımda bu sistemi basit bir dille açıklamaya çalıştım. Buna göre toplumun lider olarak seçtiği kişi – yönetici, vekil, başbakanın eylemlerinin, düşüncelerinin (pozitif veya negatif) onu seçen kitle üzerinde de etkili olacağı, o yönde bir kutup yaratılacağı ve birbirini sürekli besleyen bir kısır mekanizma oluşturacağı söylenebilir.
Halkın seçimi negativite, öfke odaklı bir liderden yana olursa, bu seçimiyle negatif manyetizmaya sahip bir alan yaratır ve onu besler. Olay kronikleşip ölçeği büyüdükçe, Sistem uyarı göndermeye başlar. Çünkü çekim o denli büyümüştür ki, artık dünyaya, fiziksel gerçekliğe olan tezahürü kaçınılmaz olmuştur. İlk başlarda vicdanları uyandıracak tezahürler görürüz. 30 Mart yerel seçiminden sonra aniden artan çocuk kazaları ve ölümleri durup düşünmemiz için bir fırsattı. O günlerde bu gariplik dikkatimden kaçmamış ve arka planını görmek niyetiyle bir çalışma yapmıştım. 30 Nisan gecesi astral (aslında oluşum) âlemindeki tabloyu görünce korkmadan edemedim. Çünkü ülkemizin az önce bahsettiğim türden yoğun bir negatif manyetik çekim alanını artık yaratmış olduğunu izledim. Bu manyetik alan, tüm ülke üzerinde dev bir fırtınayı oluşturup kendine doğru çekmişti. Fırtına sürekli büyüyüp katlanarak ve dönerek, devasa miktarda enerji yükünü topraklarımız üzerinde boşaltıp duruyordu. O zaman, çocuk ölümlerinin sadece başlangıç olduğunu ve ne yaptığımızı bir an önce fark etmezsek çok daha kötü şeylerin olacağını yazmış, vicdanım gereği gerekli uyarıyı yapmıştım.
Bugün çok üzgünüm. Hep birlikte oluşturduğumuz negativitenin tezahürü yüzlerce madencinin canına mal olan bir trafo patlamasına dönüştü. Başımız sağ olsun. Daha fazla kötülük yaşanmaması için bir an evvel olanlara uyanın ve ilahi ikazlara kulak verin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder