2 Ağustos 2014 Cumartesi

Bir Cin Vakası



Bu hikaye, 85 yaşındaki Manisalı Süzan nineyle yapılan röportajdan alınmadır. Olay Manisa'da vuku bulmuştur.

-Ben yeni evlendiğim zaman, bir arkadaşımız vardı, o anlatıyordu. Birilerinin çocuğu hastaymış. Hasta ama hiç öyle eli ayağı tutmuyormuş. Öyle yatakta yatıyormuş. Bilmiyorum hangi şehirde, derin bir hoca varmış. Demişler ki "Oraya götürün bu çocuğu, o çocuğu iyi yapar."
Hocayı buluyorlar, gidiyorlar, hocayla konuşuyorlar. Hoca diyor ki, akıl baliğ olmamış bir kız veya erkek çocuğu bulun, getirin, hasta çocuğu da getirin, evvelallah, Allah'ın izniyle ben sizin çocuğunuzu iyi yaparım diyor.
İşte bu arkadaş, o zamanlar daha 9 yaşındaymış. Annesinden izin istemişler, çocuğu almışlar gitmişler.
-İsmi neydi onun?
-Saadet. Almışlar gitmişler. Orada hoca demiş ki işte mesela 10 kilo buğday, 10 kilo nohut, 10 kilo fasulye, şu kadar yağ, şu kadar soğan, şu kadar salça artık her neyse yemek yapacak, onları alın gelin. Gidiyorlar alıyorlar getiriyorlar, hocanın hanımı oturuyor o yemekleri pişiriyor. Alıyorlar bunlar, hoca, o kız çocuğu, hasta çocuk, üçü beraber bir odanın içerisine...
Hanımı önceden sofrayı kuruyor, hazırlıyor. Yemekleri koyuyor tabaklara. Kaşığını çatalını her şeyi hazırlıyor oraya. Bunlar kilitliyorlar kapıyı, içeriden, hoca, hasta çocuk, bir de o kız, üçü.
Orada hoca okuyor, okuyor, okuyor... Ama önceden diyor ki kıza "Onlar gelecekler, ben sana söyleyeceğim, sen onlara söyleyeceksin."
" Üçümüz beraber girdik içeri." dedi, "Hoca okudu okudu okudu..."
-Ne okuduğunu hatırlıyor musun?
-Yok onu bilmiyorum, o da bilmiyor zaten, 9 yaşında bir çocukmuş. "Başladılar" diyor "Birer birer gelmeye.
-Duvardan mı çıkıyorlar?
-Duvardan değil, nereden çıkıyorlar, nereden geldiğini bilmiyorum artık, o kadarını söylemedi. "Birer birer gelmeye başladılar, şöyle karşımıza oturdular." diyor. "Söyle bakalım." demiş (Hoca) "O çocuğu, hasta çocuğu kim aldı?"
Soruyor, şimdi bir başkanları varmış başlarında, diyor ki "Hanginiz aldı?" Hepsine teker teker soruyor. Hepsi "Ben almadım, ben almadım, ben almadım.."
"Hiç biri almamış" diyor şimdi başkan. Kız diyor ki hocaya "Hiç biri almamış, yok."
"Eğer çocuğu çıkarmazlarsa meydana, o yemekleri yiyemezler, söyle onlara."
Kız tekrardan söylüyor "Eğer bu çocuğu çıkaramazsanız meydana kimin değiştirdiğini, siz bu yemekleri yiyemezsiniz."
Sıkıştırıyor yeniden başkan bunları. İçlerinde bir tane ayağı sakat birisi varmış. O gelmemiş, ayağı acıyor diye. "Gidin" demiş "Onu alın gelin."
Gitmişler almışlar getirmişler onu da.
"Ben aldım." demiş, o gelen.
"Niye aldın?"
"Besmelesiz yatırdı." demiş.
Yani kırkı çıkmadan çocuğu besmelesiz yatırmış, yani Bismillahirrahmanirrahim demeden yatırmış. "Ben de, benim çocuğum hastaydı, onunla değiştirdim." demiş.
"Çabuk git, o çocuğu getir gel, sen kendi çocuğunu al." demiş, yani o sakat çocuğu, orta yerde yatıyor odanın içerisinde.
Gidiyor, çocuğu getirip geliyor. 18 yaşında civan gibi delikanlı. Getiriyor onu, kendi hasta çocuğunu kucağına alıyor.
Kız diyor ki "Çocuğu getirdi geldi, hasta çocuğu da kucağına aldı."
Hasta çocuk orta yerde yatıyor ama hoca görmüyor. Tabii kız görüyor. "Kucağına aldı hasta çocuğu." diyor.
"Haydi otursunlar yemeklerini yesinler." diyor (Hoca).
"Aman bir oturuverdiler sofranın başına, o kadar yemeğin hepsini de yediler." diyor.
"Ondan sonra tekrar okudu okudu, bunlar dağıldılar." diyor.
Sapasağlam civan gibi delikanlıyı aldıklarını söylüyor.
"Okutmuşlar da." diyor, doktor yapmışlar, "O çocuk şifalı bir insan oldu gitti dünyadan." diyor...

"Ama şimdi şaşıyorum." diyor, "Annemde de babamda da ne akıl ne fikir, 9 yaşındaki bir çocuk bunları görürse acaba aklını oynatır mı, bir şey olur mu, hiç dememişler mi?" diyor.

Röportaj Asım Eray Taylan




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder