19 Kasım 2014 Çarşamba

İlahi Düzen


Bugün Ilahi bir Düzen yada Adaletten bahsettiğimizde içinde bulunduğumuz toplumdaki insanların

çoğu bu düzenin kendi bedenleri ve düşünceleriyle sınırlı olduğunu zannetmektedirler.

Kendilerinin ve başkalarının yaşam tarzlarıyla o kadar meşgul olur bir durumdadırlar ki etraflarındaki Ilahi düzenin yok olduğunun Ilahi Adaletsizliğin artık önüne geçilemeyecek bir durumda olduğunu görememektedirler.

Ilahi düzen ve Adalet insanların zannettikleri gibi kendi bedenleriyle ve düşünceleriyle sınırlı değildir. Yer yüzünde görebildiğimiz ve göremediğimiz her şeyin bir yaratıcısı ve de bir sahibi varsa ve buna da gerçekten inanılıyorsa sadece kendimizle ve etrafımızdaki insanların yaşam tarzlarıyla değil yer yüzünde yaradanın yarattığı her şeyle ilgilenmek ve onları korumak zorundayız. Ama maalesef günümüzde Ilahi düzenden ve Adaletten bahseden insanların durumu bunun tam tersini göstermektedir. Devletin önemli kademelerinde bulunan bu insanların çoğu, Tanrının yarattığını korumadığı gibi onları var gücüyle kendi nefsi ve çıkarları doğrultusunda ebediyen yok etmektedir. Ya da yok edenlere hizmet etmektedir. Bunun en acı olan tarafı da insanlar ve bütün canlıların ihtiyacı için yaratılan var olan her şeyi yok etmeyi anayasal bir düzene uydurmasıdır. Hem içinde bulunduğumuz dünyayı hem de içinde yaşadığımız bedenimizin temel maddeleri olan ve bu maddelerin eksikliğinde hem kendi bedenimizin rahatsızlanmasına hem de dünyadaki savaşlara

bile yol açan, eksikliği olan ülkelerde hayatın tamamen yok olduğu ve hastalıkların önüne geçilemeyen durumlara sebep olan Hava, Ateş, Su ve Toprağı tamamen kontrol altına alarak insanların köleleşmesini sağlayan bu düzeni anayasallaştırmak insanın insana yapacağı yer yüzündeki en büyük felaket.

Bu durumun en acı tarafı da insanları köleleştirme politikasının Türkiye'de kendilerini inançlı gösteren insanlar tarafından desteklenmesi ve anayasal bir düzen haline getirilmesi, insanların kendi çıkarları ve nefisleri doğrultusunda Tanrının insanlara bahşetmiş olduğu her şeyi yok edebileceğinin gerçek bir örneği. Her sözlerinde ve her hareketlerinde Ilahi düzenden ve Adaletten bahseden bu insanlar bir tohum içinde yatan, dünyadaki bütün canlılara yetebilecek sonsuz bereketi yok etmektedir.

Genleri değiştirilmiş tohumları ülkemizde ekerek, insanlara bu tohumlardan elde edilen gıdaları yedirerek, hem insanlığın hem de yer yüzünde yasayan bütün canlıların sağlığını ve hayatını

tehlikeye atan bu insanların Ilahi Düzenden ve Adaletten bahsetmesi çok gülünçtür. Sözde

karıncayı bile incitmediğini söyleyen bu insanlar akarsuları, ırmakları, denizleri kurutarak ormanları

yok ederek, havayı kirleterek, toprağın yapısını bozarak değil karıncayı Tanrının yaratmış olduğu

insanlar da dahil olmak üzere bütün canlıların yok olmasına kendi çıkarları ve kontrol edemedikleri

nefisleri için sebep olmuşturlar..

Yaratıcının bizlere bahşetmiş olduğu yaşamımız için gerekli olan içinde sonsuzluk bereketi, Tanrının

zekası, enerjisi bulunan tohumları yok ederek insanları yaradana değil de yaradılana köle yapacak

düzenin hazırlayıcıları olmuşlardır. Bugün ülkemizde yüzlerce genetiği bozulmuş gıdalanın üretimi

yapılarak insanlarımıza çocuklarımıza yedirilmektedir. İnsan sağlığına zararlı her şey - alkol, sigara-

uyuşturucu ve bir çok şey haram sayılıyorsa bu gibi genetiği değiştirilmiş olan gıdaların ülkemiz

topraklarına ekimi ve dikimi de yasaklanmalıdır. Ayrıca bunlar uyuşturucu ve alkol gibi haram

saydıkları maddelerden daha da tehlikelidir. Uyuşturucuyu ve alkol gibi insan sağlığına zararlı olan

maddeleri insanların kullanıp kullanmamaları kendi tercihleridir. Fakat küçük çocukların ve doğada

beslenen canlıların onların neslinin yok olmasına neden olacak bu gıdaları yememek gibi bir tercihleri ve alternatifleri yoktur.

Eğer Ilahi düzenden Ilahi adaletten bahsediyorsak nefsimizi ve çıkarlarımızı bir kenara bırakarak ya da onları terbiye ederek ya da kontrol altına alarak bizim için yaratılmış olan her şeyi yok eden her şeye biz de karşı olmalıyız ya da yaradanın yaratmış olduğu her şeyi korumalıyız. Ilahi düzen Ilahi Adalet denildiğinde şekilcilik değil yer yüzünde yaradanın yarattığı her şey akla gelmelidir.

Bizler ne kadar bu genetiği değiştirilmiş gıdaların zararlı yanlarından bahsetsek bile asıl konu

insanlar tarafından yine gözden kaçmaktadır ya da bilinçli olarak kaçırılmaktadır. Bu yapılan

çalışmanın asıl amacı insanoğlunu tamamen kontrol altına almaktır. Havayı, Suyu, Ateşi kontrol altına almış olan insan görünümündeki bu canavarlar şimdi de Toprağı kontrol altına almaya çalışmaktadır. Bu insanoğlunun yaradan Toprak ile bağlantısını kopararak kendine muhtaç etme uğraşıdır, yani içine sonsuzluk bereketi sonsuzluk enerjisi olan tohumlar ve içine bir Dünya sığdırılmış çekirdekleri ve bu çekirdeklerin ve tohumların içindeki yaratıcının koymuş olduğu Ilahi zeka yok edilerek insan kendini kendine köleleştirecek düzenin tohumlarını atmaktadır ve bunu şu anda kısmen de olsa başarmıştır. Maalesef bu durumun hızlı bir şekilde uygulanmasına bizim politikacılarımız ve yöneticilerimiz ellerinden geldiğince destek vermektedirler.

Bugüne dek genetiği bozulmuş gıdalar yüzünden yer yüzünde yüzlerce hayvan türü yok olmuştur ve bir çok bitki de yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Her şeyi haram sınıfına koyabilenler, bu canlıların ve bitkilerin yok olmasına ve insanların sağlıklarının bozulmasına neden olan bu zararlı gıdaları da neden acaba haram sınıfına koyamıyorlar; acaba düşünemiyorlar mı, yoksa para hırsı ve kontrol edilemeyen nefsler karşısında inançları da zayıf mı kalıyor?

Tanrının yarattığı bu sonsuzluk enerjisini ve sonsuzluk bereketini nefsi ve hırsı yüzünden göremeyen ve onu kendi elleriyle yok eden ve yok olmasına izin veren bu insanlar acaba var olduğuna inandıkları ya da iddia ettikleri Tanrıya dua ettiklerinde ondan daha ne gibi bir istekte bulunacaklardır?

Son olarak: Ne ekersen onu biçersin

Sedat Celepoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder