21 Kasım 2014 Cuma
Kapitalist Ruhsallık
Kapitalist “ruhsal” öğretiler
Öğretiler de kapitalizmden nasibini aldı. Modern öğretiler eskinin tevazu, azla mutlu olma anlayışını tamamen terk etti. Bir çiçeğin kokusunun insanı büyülediği, yağmur damlalarının ürperttiği, ay ışığının romantikleştirdği günler çok geride kaldı.
Modern “üstatlar” her şeyden daha fazla, daha da fazla istemenin ve tüketmenin normal bir şey olduğunu ve insanın buna hakkı olduğunu öne sürüyor. Paraya, kısmete, sevgiliye ulaşmak için hemen hepsi de palavra olan bir dünya teknik geliştiriliyor. Bilinçaltı temizleme, enerji ile bolluk açma, meleklerden sonu gelmeyen talepler… Bu işte bir hata var diyen de pek yok. Herkes her şeye aynı dönemde sahip olabilir mi? Dünyada nimetler sınırlı iken, birinin parlaması diğer bir insanın ışığının sönmesi anlamına geliyor. Birinin tok ve hayatı garanti olması diğerinin aç olması, veya sağlıksız beslenmesi, yarınını bilememesi anlamına geliyor. Böylece kapitalist ruhsal öğretiler türüyor. Ki yazarken bile kulağa trajikomik geliyor. “Ruhsal”, nasıl daha kapitalist, nasıl da benmerkezci, nasıl da zengin ve ünlü olabilirimin derdine düşmüş. Baksanız herkes, olan bütünün hayrına dönük olsun diye mırıldanıyor ama mutlaka önce kendi hayrına olmalı.
Bilinçaltının gücü, Tarı’nın gücü, meleklerin gücü, üst benliğin gücü… Değişik isimler alan bu üst mercilerden istenen hep aynı şey: Beni uğraştırmadan, vakit ve emek harcatmadan, üstelik hak etmem de gerekmeden hemen en büyük isteklerime ulaştır! Bu isteklerime ulaşma sırasında dünya nimetlerinin paylaşım dengesinin benden yana bozulacak olması umurumda değil! “Bütünün hayrına” dediğim sürece kime ne! Bir Allahın kulunun da bu teknikleri kendini ruhsal alanda gelişim için kullandığını görsem… Tanrıya edilen dualar hep bu dünya istekleriyle ilgili. Lütfen tanrıyı bu işe bulaştırmayın demek istiyorum. Tanrı, sizin kaprislerinizi yerine getirecek, doyumsuzluklarınızı doyuracak bir merci değil.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
kapitalizm insanlara ancak maddi şeylerle mutlu olacaklarını öğretti..moda tabirle büyük bir "algı operasyonu" bu...artık insanların talepleri bu yönde olduğu için bütün öğretilerde buna yöneldi malesef..
YanıtlaSil