11 Eylül 2014 Perşembe

ETKİNLİK DUYURU

28 Eylül Pazar günü Astral Seyahat konulu seminerim için;

https://www.facebook.com/events/373063862851443/

9 Eylül 2014 Salı

Öte Dünyada

            


 İnsanların doğumundan ölümüne dek uzanan sayısız yaşam hikâyesi vardır. Fakat ölümden doğuma kadar olan bir hikâye de vardır. Onu bizzat yolcunun kendisi anlatıyor. Bu hikâyeyi dinleyecek olursanız, varoluşun öte tarafını öğreneceksiniz. İnsanın kim olduğunu anlayacaksınız.


Kaba Madde Dünya’dan Çıkıyorum

…Ve öyle, fiziksel bedenimi sonsuza dek terk ettim. Gerçi her gün birkaç saatliğine ondan çıkıyordum ama her defasında da geri dönüyordum. Buna rüya diyorlar. Yalnız bu defa artık onu tıpkı giyilemeyecek kadar eskiyip yıpranmış bir elbise misali bir kenara attım.

Kaba madde dünyadan ayrılma vaktim geldi. Bu vakti doğumumda Karma’nın Yöneticileri belirlemişti. Her insanın fiziksel dünyadaki yaşam süresi belirlenmiştir.

Bıraktığım bu maddi beden, maddi dünyadaki varlığım için bir tür iletkendir. Maddi dünyadaki bir enstüman olmasından öte bir önemi yok. Bu enstrümanı terk ederek maddi dünyada yaşama olanağını kaybettim ve artık o dünya benim için varlığını yitirdi.

Aslında maddi dünyadan henüz tamamen gidemedim. Fiziksel bedenin sadece kaba maddeden oluşan, katı, sıvı ve gazdan oluşan parçacıkları, yani soğuk ceset olarak bilinen kısmını terk ederken, bu bedenin tüm canlı kısmını beraberimde götürdüm: sıcaklığı, elektromanyetik ve diğer enerjisini, yani doğuda eterik beden denilen her şeyi.

Sadece bu eterik bedene sahip olarak kaba maddi dünyada olanlar için görünmez birine dönüştüm; şiddetle istersem, “hayalet” benzeri bir biçim kazanabilirim ve sevdiklerime o şekilde görünebilirim. Fakat bunu yapmadım, çünkü beni bu şekilde görenler korkabilirler. Bundan öte, maddi bedenimi terk ederken zaten çok meşguldüm; geçmiş yaşamımı yeniden yaşıyordum. Bu kısa saniyeler içerisinde önümde tüm hayatımın görüntüsü belirdi. Unutulmuş tüm kenar - köşelerden ardı ardına resim ve olaylar çıkarak önümde sıralandı.

Ölüm saatimde tüm hayatımın anlamını ve onu yönlendiren temel düşünceyi anladım. Kendimi gerçekte olduğum halimle gördüm. Yaşamımla karşı karşıya kaldığım o an benzersizdi.

Ölüm odamda bulunan kişilerin tamamının sakin ve anlayışlı olmaları çok güzeldi. Ölüm’ün varlığını hissederek saygıyla susuyorlardı. Böylece akıp gitmiş olan hayatıma son bir bakış atmamın önünde hiçbir engel oluşturmuyorlardı, düşüncelerimin sakince izleyişini bozacak bir şey yapmıyorlardı....

(Astral Teknikler ve Beden Dışı Deneyimler isimli kitabımdan)