24 Ekim 2014 Cuma

Görüş Dışı 3 - Astral Teknikler ve Beden Dışı Deneyimler Çıktı...

Astral seyahat? 
Kimilerin ciddiye alıp gıpta ettiği, kimilerinin ise makaraya aldığı bir kavram. Çoğunluk için bilinmez olan, şehir efsanesi tadında bir anlatı… 
Astral seyahatin ne olduğunu, nasıl yapıldığını, neler yaşattığını bizzat deneyim sahibinden dinlemek ister misiniz? Astral ve diğer beden dışı deneyimler konusunda gerçekten çok fazla bilgi bulunuyor. Ancak bir kısmı hayal ürünüyken, diğerleri insanların birbirinden ve bu konuda eskiden yazılmış sayılı güzel kaynaklardan alınıp aktarılanlardan ibaret. 
Bu kitabı okuduğunuzda, konuyla ilgili çok net bir resme kavuşacak, yazarın basit, yalın ve dürüst anlatımıyla meselenin özünü kolayca anlayacaksınız.
Yazar, astral seyahat tekniklerinin yanısıra bazı kendi deneyimlerini de açıklıyor, yorumluyor ve okuyucuya deneyimleri okumanın gelişimi için çok önemli olacağını özellikle bildiriyor.
(Tanıtım Bülteninden)

17 Ekim 2014 Cuma

Astral Seyahati Öğrenmenin Ne Faydası Var?



Astral Seyahati Öğrenmenin Ne Faydası Var?

Bu soruyla karşılaştığımda, “Bundan fayda mı bekliyorsunuz? Ne olmak istiyorsunuz, büyücü mü, yoksa şifacı mı?” diyerek niyeti yoklamayı seviyorum.

İnsanlar astral seyahati meraktan, işin eğlence tarafından araştırmaya başlıyorlar genelde. Ulaşılmaz gibi görünen bu deneyim gözlerinde büyümekte, neredeyse bir mit haline gelmektedir. Bazı kuşkucular ise astral deneyimlerin varlığını kabul etmekle beraber uyarma gereği duyarlar. İnsanı zihinsel karmaşaya iteceğini, halüsinasyonlara sürükleyeceğini ve neredeyse delirteceğini iddia ederler.

Astral deneyim, her şeyden önce, insanı kendisiyle buluşturan bir deneyimdir. İçinde var olduğundan zerre kadar şüphelenmediği iyi/kötü bir dizi özelliğini, huyunu, yönelimini keşfeder. Kendi çıplak gerçeği ile bu kadar canlı karşılaşabildiği başka bir yer olabilir mi? İnsanlar her şeyi hasır altı etmeyi, çevresinden ve kendi bilincinden saklamayı becerebiliyorlar. Ancak astral gerçeklikte bu beceri hiç de işe yaramaz: orda kral çıplaktır.

İnsanın kendisini değiştirebilmesi için, öncelikle iç bir gözle görmesi gerekir. Bu noktada hiçbir mazeret de ileri süremez; kendini kendine karşı savunmaya geçmesi bile olası değildir. Ruhunda sakladığı yaratıcı ve yok edici güçleri capcanlı, yaşam dolu olarak görür ve bu görü onu tanrıyı anlamaya yaklaştırır.

Astral gerçekliğin bir diğer olanağı, fizik ötesini henüz fiziksel hayattayken tanımaya başlama fırsatıdır. İnsan astral gerçekliğe ne kadar hızla alışır, tanır ve astral bedenini ne denli güçlendirebilirse, fiziksel ölüm sonrasında o kadar kolayca ve açık bilinçle uyanır. (Astral Teknikler ve Beden Dışı Deneyimler kitabından)

Vanga ile Yeni Ölmüş Çocuğun Sohbeti - Toma Tomov'un Belgeselinden



Vanga, küçük çocukları vefat etmiş olan bir aile ile ilk kez konuşuyor. Çocuk ona görünüyor. Diyaloğu kısaltarak veriyorum.

Vanga- Nineyi soruyor. Kim o?

Aile - Benim annem o.

Vanga- Hayatta.

Aile - Evet, hayatta.

Vanga – Sütlü börek istiyor. Tanrım, bunu neden verdin? Adı ne?

- Desislav.

- Evet, işte Desi. Ondaki bu iz nedir?

- Evet, alnında var.

- Bu ne zaman oldu? (ölüm)

- Doğum gününden evvel.

- Salı gününden daha işaretlenmiş. Yazık. Onu kim öldürdü?

- Adı Emil, 30 yaşında.

- Nasıl olur, çocuk arabaya binmemiş?

- Hayır, (kaza) sokakta oldu.

- Çocuk arabanın önüne fırlamış.

- Bunu bilmiyoruz.

- Böyle olmuş. Çok güzel bir çocuk bu. Vasil adındaki kişi kimdir?

- Benim kuzenim.

- Vasil, hayatta (olan biri). Vasil’i soruyor.

- Evet, yaşıyor.

- Yanında şapka var (mezarda)

- Yanına koyduk.

- Rayna ya da Radka diye birini soruyor.

- Radi- onun kardeşi o.

- Onu merak ediyor. Ne yapıyor? 9 veya 10.sınıfta.

- 9. sınıfta.

- Ah, iyi insanlar. Kimseye kötülük etmemişler, kimsenin malını çalmamışlar, kimseyi kızdırmamışlar. Çocuk da kötü bir çocuk değil. Elinde bir şey tutuyor. Sopa mı o?

- Hayır, top tutuyordu.

- Bak, nasıl da konuşuyor, ne kadar da güzel bir çocuk. Denizi soruyor. Gittiniz mi denize? Stoyan kimdir?

- Dayım.

- Ölmüş dayın, işte o da duruyor. “Ben de buradayım, çocuk yanımızda; ben de geldim. İliya da bizimle birlikte. Bu İliya kimdir ki? Bilmiyorum. İliya, eskiden ölmüş biri bu.

- İliya bizim komşumuz.

- Rayna kimdir?

- Benim ninem.

- İşte o da burada. Ah kardeşim, o kadar suçsuzsun, o kadar iyisin ama nasıl bir rüyanın içine girdin! Nasıl bir olay seni buldu! Üstüne karlar yağdı. Tanrıdandır…

(Toma Tomov’un belgeselinden)

8 Ekim 2014 Çarşamba

Gerçekleşen Bazı Görüler (haberci vizyonlar, kehanetler)

FRANSA UÇAK KAZASI

Facebook'ta da yazdığım gibi, uçak kazası olarak yorumlamıştım. Bir gün sonra Fransa uçağı düştü.

BAFRA TEKNE FACİASI

Bu görüden 3 gün sonra Samsun'un Bafra ilçesinde bir tekne battı, 7 kişi yaşamını yitirdi. 7. kişiyi birkaç gün boyunca çıkaramadılar, sonra da haberler kesildi. 
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/27943010.asp


YILMAZ ÖZDİL İLE ENİS BERBEROĞLU'NUN İHRACI
Bu görüden yaklaşık 2 ay sonra önce Enis Berberoğlu, sonra da Yılmaz Özdil Hürriyet gazetesinden ayrıldı.

         İSRAİL'DE 3 YAHUDİ GENCİN ÖLÜMÜ
Bu vizyonu takiben 3 yahudi genç kaçırılıp öldürüldü, ardından İsrail Filistin'i bombalamaya başladı.

          ŞANLIURFA KARIŞIKLIKLARI
24 mayıs görüsü, bunu takiben Şanlıurfa Suruç'ta kazan kaynadı.

GÜLEN HAREKETİ
Bunu takiben, 17 - 25 Aralık Gülen hareketi olayları çıktı (kitabımda hareketin hortlayacağı olarak yorumlamıştım.)

ABDULLAH GÜL'ÜN SAF DIŞI KALMASI
Bunu takiben Abdullah Gül parti dışında kaldı (ön sağ lastik)

PYD
Bunu takiben ortalık karıştı, PYD lideri Salih Muslim (konferans katılımcılarından) gizli pazarlıklara girişti.


ABD SORUNU, LAİKLİK



ENFLASYON ARTIŞI
"Hayır, rüya değil bu, sen gelecektesin. Zamanda gidip geliyorsun ve o yüzden sana karışık geliyor. Az evvel (birazdan) gördüğün (göreceğin) olay, dünyanın sonuna 1.5 sene kaladır.”
            - Dünyada karışıklıklar, nüfus artışı
            - Enflasyon hortlamış
            - Teknoloji ve hurda teknoloji başını alıp yürümüş
            - Erkek baskıcı toplum çığırından çıkmış, bireysel silahlanma çoğalmış
            - Fiziksel şiddet, kan dökme had safhada, çete toplumu
            - Kadınlar üzerinde aşırı baskı, şiddet ve korku   
*İçeriği uzun olduğundan tamamına yer vermediğimiz bu görü, 10.04 2014 tarihlidir, Astral Teknikler ve Bedendışı Deneyimler kitabında yer almıştır. Enflasyon uyarısı, bol sıfırlı paralar gösterilerek, rehberlerce nakledilmek üzere yapılmıştır. Görünün tamamı birkaç aşamalı astral kat deneyimi şeklindedir. Ayrıntılar için kitaba başvurabilirsiniz.




5 Ekim 2014 Pazar

12 Yıl ve İktidar



Güney Hindistan’ın Quilacare bölgesinin kralı, hükümdarlığının on ikinci yılının sonunda, görkemli bir festival gününde tahta bir idam sehpası kurdurdu ve ipek bezlerle süsletti. Büyük ayinler ve müzik sesleri eşliğinde törensel bir biçimde yıkandıktan sonra, tanrıya duasını ettiği tapınağa geldi. Daha sonra, sehpaya çıktı ve halkın önünde çok keskin bir bıçak aldı ve kendi burnunu, kulaklarını, dudağını ve diğer organlarını, kesebildiği kadar çok etini kesti. Bıçağı fırlatıp attı ve başı kaybettiği kanlardan dönüp yere düşene dek döndü, sonunda da kendi boğazını kesti.

Kralın yaptığı bu fedakarlık, yani hükümdar katli ayini, eski dünyada bilinen bir gelenekti. Doğu Hindistan’da (diye yazıyor Frazer), kralın hükümdarlığı ve yaşamı, Jüpiter’in güneşin çevresinde dönüşüyle sona ererdi. Diğer yandan Eski Yunan’da, kralın kaderi her sekiz yılın ardından belirsizleşmeye başlar gibi görünüyor.

Fazlasıyla aceleci olmaksızın, Atinalıların kral Minos’a (canavar Minotaur'a kurban edilmek için) her yıl yedi delikanlıyla yedi bakire gönderme alışkanlıklarının, kralın gücünün bir başka sekiz yıllık çevrimle yenilenmesiyle ilişkili olduğunu düşünebiliriz. (D. Barbosa; J. Campbell)

Böylece eski dünyada kendi gücünün bitişinde kendini yok etmek yerine, onun bir eş değerini koyma geleneği aldı.

Bugünkü siyasi tabloda 12 yıllık iktidarın kendini yok edip yeniden doğmak yerine, kendi eşdeğerini koyma çabalarını izliyoruz. Yeni sadrazam, eskisinin yerine kurban edilmek üzere yollanıyor. Ama tanrılar, bu adağı alacaklar mı bakalım?

Vizyon - Melekler ve Şeytanlar


Bir rehber (melek) geliyor ve "Başlıyor" diyerek çok büyük bir olayın, büyük bir sınavın başladığını haber veriyor. Test edileceğiz, belki de öleceğiz. Bir TV ekranı açıyorlar önümüze; ekranda iyi varlıklar bazı talimatları verirken bilmemiz gereken kavramları tanıtıyorlar. Sağdaki açık kapıdan, meleklerin ve şeytanların geçişi başlıyor. Onlarca melek ve şeytan yan yana, birbiriyle çatışmadan geçip gidiyor. Çok kalabalıklar. "Ruh ölümsüzdür, bu yüzden cesur olacak ve korkmayacaksın; önceki inisiyasyonları boşuna almadın." diye düşünüyorum. O sırada siyaha yakın bir metalden yapılma garip bir sembol veya alet, ait olduğu mekanizmadan ayrışarak kopuyor ve yere düşüyor. Bu da, çarkın başladığını ve geri döndürülemez olduğunun işareti. Ardından bir iblis geliyor. Gözlerinin beyazı kan çanağına dönmüş, gözbebekleri ise kirli sarı ve ürperti verici. Zarar vermeye niyeti yok çünkü bu bir iş meselesi. Belli kuralları var ve o kuralları tanıtmak da onun görevi. Kuralların olduğu ve aynı zamanda olacakların ana planının yazılı olduğu kartondan yapılma bir tanıtım afişi getirip veriyor. Siyah beyaz afiş üzerindeki resim ve yazıları okumaya çalışıyorum. Derken, dev bir basamaklı piramidin toprağın içine doğru hızla gömülürken, hemen önünde duran insanları da kendi altına toprağın içine diri diri gömdüğünü izliyorum.