6 Eylül 2019 Cuma

Kutsal Yerlerin İstismarı

göbeklitepe kalabalık ile ilgili görsel sonucu
Birkaç zamandır içim ezilerek tanık olduğum bir istismar hadisesine değinmek istiyorum. Malum, ülkemizde her şey istismar edilmektedir. Çocuk istismarı, kadın istismarı, işçi-emekçinin istismarı, hayvanların istismarı, doğanın, toprağın, madenin, denizlerin istismarı.. E tabii kutsal yerler, mabetler, türbeler de bundan nasibini almayacak değildi..
İnsanoğlu kendinin ölümlü olduğunu anladığı andan itibaren hayatına bir anlam yükleme çabasına girmiştir. İlk dinsel uyanışlar, farkındalıklar rüya ve vizyonlarda meydana gelmiş ve insanın zihninde bir tür tanrısal olgu, algı ve düşünce gelişmeye başlamış, ilk başlarda oldukça masum ve basit olan bu pagan - panteist görüşler asırlar geçtikçe gelişmiş, yeni yorumlar getirilmiş, sistematik hale getirilmiş ve en nihayetinde çok tanrılı özgür inançlar tek tanrılı dogmatik inançları üretmiştir. Fakat bu inanç evrimi asla birbirinden kopuk olmamıştır. Bir dini inancın geçmişinde mutlaka kendi bir atası vardır ve bu yüzden yoktan türeyen bir dinin olmadığı aşikardır. Bugün yeryüzünde var olan tüm dini inançların izleğini tarihte bulabiliyoruz, ilk dinsel uyanış hariç...
Ülkemiz toprakları da bu konuda nasibini almıştır. Trakya'dan Ege'ye, Akdeniz'den Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya her yer tarih ve inanç tarihi eserleriyle kaynıyor. Kıskanılası ülkemiz adeta bir tapınaklar cenneti. Üstelik son yıllarda bunlara Göbeklitepe de eklendi. Ben özellikle tapınaklara ayrı bir yer-değer veriyorum çünkü kuruluş amaçlarının ve niyetlerinin kutsiyeti yüzünden onlara çok saygı duyuyorum. Çoğu mabedin kendinden önceki bir mabedin yerinde ve kalıntıları üzerinde yapıldığı biliniyor. Bir mabedin yeri asla öylesine seçilmez ki orada mutlaka belli başlı unsurların olması gerekiyor. Düşünün asırlar ve hatta binyıllar öncesinin şartlarında insanlar binbir emek vererek, kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde, genelde dağlık tepeliklerde bir sürü emek verdiler, yılların belirli günlerinde binbir hazırlık ve arınma çalışmalarından sonra kutsal ayinlerini gerçekleştirdiler. Bugün o basıp geçtiğimiz yerde gözyaşı döktüler, kurbanlar adadılar, kanlarıyla o taşı toprağı suladılar. Peki bugün biz orada neler yapıyoruz, olaya yaklaşımımız tarihe ve söz konusu tapınağa saygımızı ne derece yansıtıyor?
Göbeklitepe'yi örnek verelim. Yeni çağcı, Ufocu, Anunnakici, sözde şifacı bir sürü tip alana doluştu ve herkes orada bir hak iddia ediyordu. Kimilerine göre burası mutlaka Anunnakilerin laboratuvarı olmalıydı, kimilerine göre ise Sirius-Orion misyonunun bir devamı.. Bir diğerleri kozmik şifanın oradan aktığını savundu vs. Gerçek kimsenin umurunda değil... Gerçek bize uymuyorsa biz kendimize uyan bir yenisini yaratırız vs...
Bosna'da bu olayın başka bir trajikomedi almış şekline tanık olduk. Malum Bosna'da piramit diye pazarlanan tamamen doğal oluşum olan birkaç tepe var ve bunların çok daha iyisini ülkemizde bulabilirsiniz.. Bu tepeleri bir iş insanı kiralamış ve gönüllüler tutup, üstüne onlardan para alıp içlerinde tüneller kazdırmış. Bileti yanlış hatırlamıyorsam 10 Evro olan bu Ravne tünellerini şahsen gidip yerinde gözlemledik. Tarih adına hiç bir şey olmayan bu yerde söz konusu iş insanı resmen sıfırdan bir inanç yaratıyor. Belki bundan 5 bin yıl sonra insanlar bu yerleri dolaşıp eski insanların orada neler yaptıklarına dair teoriler üreteceklerdir ama şu anda birilerini zengin etmekten ve Bosna halkına döviz kazandırmaktan başka bir değeri yoktur.
Kimbilir, bu Bosna tiyatrosunu duyduğundandır belki, İzmir taraflarında bir "Can" da kendi türbesini ve dilek kuyusunu kurmaya başladı. Olaya inanmaz gözlerle bakıyorum ve nereye evrileceğini çok merak ediyorum. Adam araziyi kiralıyor, içinde kuyular kazdırıyor ve bunların insanlara şifa verdiğini, çünkü orada bilmemne gezegeninden bir enerji geldiğini savunuyor. O savunuyor da insanlar buna nasıl inanabiliyor, gerçekten hayret ediyorum..
Yani adamcağız türbesini, mabedini, kuyusunu hiç kimseyle paylaşmak istemiyor; kimse ortak çıkmasın diye tam zamanlı kendi kuyusunu kazıyor..
Bazen keşke arkamda bir ekip olsa da Uğur Dündar gibi yollara çıksam diyorum. Var mı destek çıkan?