3 Aralık 2014 Çarşamba

Para



PARA

Öyle bir dünya ki bugünkü, küçükten büyüğe kadar herkes para odaklı oldu. Çocuklarımız daha konuşmaya bile başlamadan paranın değerli bir şey olduğunu algılıyorlar. Bıraksak o kağıt parçasına ilgisiz kalacaklar ama bir ısrar ediyoruz: “Al şu parayı kendine şeker alırsın, çikolata, oyuncak alırsın.” Daha okumaya başlamadan önce paraya alıştırdığımız için, “Al şu parayı kendine kalem, boya, kitap alırsın”ı hiç öğrenemiyor çocuk.

Bayramlarda eline sokuşturulan şekerlere zoraki gülüyor ufaklık, çünkü bayramlık harçlık çok daha cazip geliyor. O paralar harcanmazsa birikiyor… Hali vakti daha yerinde olanlar çocuğuna bir ayrıcalık olarak daha doğar doğmaz birikim hesapları açtırıyor… Paralar ve onları temsil eden rakamlar artıkça artıyor. Ama işin arka planını hiç düşünen olmuyor sanki.

Rüyalarda para görmek, para almak kötü bir şeye işaret. Para vermek ise tersine, “yükten, kötülükten kurtulmak”tır. Sizce rüyalar neden böyle konuşuyor? Hepimiz çılgınlar gibi parayı sevip hedeflerken, rüyalar ile bilinçdışı zihnimiz parayı neden bir felaket habercisi gibi görüyor?

Para, uğrunda en çok suç işlenen, cinayet işlenen, haksızlık ve gözyaşı üreten bir metadır. Birinin tok olması için diğerinin aç ve istismar edilmiş olmasının zaruri hale geldiği çağımızda, para salt negatifin biriktiği bir enerji havuz oldu. İnsanlar, hiç farkında bile olmadan parayı sevip onu amaçlamakla, bu negativiteye kucak açıp ceplerine onu akıtıyorlar. Başımıza bir bela gelmesin diye sadaka verişimiz boşuna mı oysa? “Ver, kurtul, negativiteyi azalt ve belayı def et!” demek istiyor eski bilgelikler…

Hiç bozuk bir tohumun sağlıklı bir filiz verdiği görülmüş müdür?

Dünyada görünenin arkasında görünmeyen bir takım dinamikler olduğunu görmezden geliyoruz maalesef.

1 yorum:

  1. Hocam burası hazine sandığı gibiymiş. Şifa olsun gönlüme. İyi ki yazmışsınız. Emekleriniz çok kıymetli.

    YanıtlaSil