2 Ocak 2014 Perşembe

Psikometri Nedir?



PSİKOMETRİ

1922 yılında Pascal Fortuny adındaki esksrasens, Paris Metafizik Enstütü Başkanı ile kararlaştırılan randevuda görüşmek üzere, enstitünün kapısından içeri girer. Başkanı bekleyeceği odadan içeri giren Pascal, onun yardımcısı bayan Jeller’in bir medyumla yapılacak seans hazırlıklarına denk gelir. Masanın üzerinde çeşitli eşyalar dağılmıştır. İçeri giren yabancı, elini ani bir hareketle masa üzerindeki öğeler arasında duran kapalı bir zarfa uzatır, eline alır. Zarfa hiç bakmadan, “Evin içi ve dış görünümümü tarif etmek için en doğru yol, Kambe yakınlarında, içinde birkaç kadının vahşice öldürüldüğü ev olduğunu söylemektir.” Der. Pascal Fortuny tek bir dokunuşla kapalı zarfın içeriği ile ilgili bilgi sahibi olmuştur. Fortuny’nin yanı sıra birçok parapsikolog, medyum ve mistik, yüzük, saç, peçete, taş, fotoğraf gibi çeşitli eşyalara dokunmak suretiyle onların barındırdıkları bilgiyi “okumayı” başarmaktadırlar. Bu yetenek günümüzde Çin’de sayısı enflasyona uğrayan özel çocuklarda yaygın olarak izlenmekte; bu çocuklar, “kulaklarıyla” görebilmekte, “gözleriyle” koklamakta, “parmaklarıyla” görüp işitebilmektedir.

Psikometri fenomenini ilk olarak tanımlayan ve inceleyen New York’lu antropolog Prof. Buchanan, fosiller, mineraller gibi cansız nesneler üzerinde yaptığı deneyler sonucunda, nesnelerin bir tür fotoğraf kaydını andıran niteliklerinin olduğunu tespit etti. Profesöre göre cansız nesneler, temas ettikleri kişilerle ve eski sahipleriyle ilgili anıları saklayabiliyorlardı.

Cansız objelere dokunmak suretiyle, onlardan bilgi edinilebileceği gibi (psikometri), herhangi bir temas olmaksızın da bu bilgilere ulaşmak olasıdır (telemetri). Nesnelerin bilgi saklama özelliği bu bilgiyi okuma başarısı gösteren kişilerin işbirliği yapmasıyla azımsanmayacak kadar sayıda kriminal vakanın aydınlatılmasına yardımcı oldu. Hatta nesnelerin geçmişteki bir sahnenin yanında, gelecekten haber verebileceği konusunda ciddi kuşkular oluştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder